Hahamın ibretlik nutku

"Büyük kuvvetlerden biri de matbuattır/basındır. Matbuat istenilen herhangi bir fikri tekrar ede ede, nihayet doğru imiş gibi kabul ettirir. Ti­yatrolar da buna benzer hizmetler görür. Her tarafta matbuat, tiyatrolar, sinemalar bizim talimatımıza uygun hizmet ederler."

Tarih Dosyası 14.02.2022, 18:10 18.02.2022, 10:14
Hahamın ibretlik nutku

1869 yılında Çekoslovakya’nın başşehri Prag’ta Reichhorn isimli ha­ham, yıllarca evvel ölmüş Başhaham Simeon Ben Yuda’nın mezarı başın­da aşağıdaki pek ibretâmiz (ibrete değer/ibret alınacak) konuşmayı yap­mıştır. Dünyanın her tarafında bilhassa İslâm ülkelerinde olup bitenlerin içyüzünü tespit yönünden pek mühim olan bu konuşma/nutuk/uydurma dilde “söylev” dikkatle okunmalıdır.

Diyor ki haham:

“Biz, İsrail din adamları, Allah’ın bize va’dettiği dünya hâkimiyetine doğru kaydettiğimiz ilerlemeyi ve Yahudi olmayanlara karşı kazandığı­mız zaferleri gözden geçirmek üzere her yüz senede bir toplanmayı âdet edinmişizdir. Bu sene, bizim muhterem Simeon Ben Yuda’nın mezarı ba­şında toplanan bizler, geçen asrın bizi gayemize yaklaştırdığını ve ona kavuşmamızın pek yakın olduğunu görür ve sevinçle görmekteyiz.

Altın, her zaman mukavemet edilmez bir kuvvettir. Hep de öyle kala­caktır. Mütehassıs ellerin kullandığı altın, ona sahip olanlar için en fayda­lı bir silah olacak ve ondan mahrum olanları imrendirecektir. Altınla en müstakil vicdanlar satın alınır. Kıymetlerin bedelleri, bütün mahsulatın değerleri tespit edilir. Alacakları borç paralarla hükümetlere tahakküm edilir. Başlıca bankalara, bütün dünyanın borsaları, bütün hükümetlerin kredileri bugün elimizde bulunuyor.

Büyük kuvvetlerden biri de matbuattır/basındır. Matbuat istenilen herhangi bir fikri tekrar ede ede, nihayet doğru imiş gibi kabul ettirir. Ti­yatrolar da buna benzer hizmetler görür. Her tarafta matbuat, tiyatrolar, sinemalar bizim talimatımıza uygun hizmet ederler.

Durmadan övmek suretiyle Yahudi olmayanları siyasî partilere ayıra­cak, millî birliklerini yok edecek, aralarına nifak sokacak/münafıklık ya­pacak/gammazlık edecek/aralarını açacağız. Onlar, nihayet âciz kalacak ve daima bir arada davamıza sadık olan bankalarımızın kanunlarına bo­yun eğeceklerdir. Yahudi olmayanların gurur ve ahmaklıklarını istismar ederek/sömürerek/kullanarak harplere sürükleyeceğiz. Onlar birbirini boğazlayarak bizimkilere yer açacaklardır.

Toprağa sahip olmak daima nüfuz ve kudret doğurmuştur. İctimaî/ sosyal adalet ve müsavat/eşitlik namına büyük çiftlikleri parçalayacağız. Bu parçaladığımız toprakları candan isteyecek olan köylüler, az sonra işletme hesabına borçlanacaklar ve sermayelerimizin esiri olacaklardır. Büyük malikanelere/köşklere, araziye sahip olmak sırası bize gelecek ve toprağa sahip olmak bize iktidar mevkiini temin edecektir.

Piyasada altının yerine kağıt parayı geçirmeye çalışalım. Altını kasa­larımıza çektikten sonra kağıda kıymet verecek de biz olacağımıza göre bütün dünyaya hâkim olacağız demektir, içimizde kendini saf ve samimi göstererek halkı inandırmaya muktedir kimseler vardır. Bunları, insan cinsinin saadetini tahakkuk ettirecek değişiklikleri anlatmak vazifesiyle milletlerin arasına salacağız. Altınla er geç Yahudi olmayan sermaye sa­hiplerini yıkacak proletaryayı kazanacağız, işçilere, rüyalarında bile gör­meyecekleri gündelikler va’dedeceğiz; fakat bir taraftan da eşyanın fiyat­larını yükseltmek suretiyle daha büyük kazançlar temin edeceğiz.

İstihzaya alarak/alay ederek din adamlarını evvela gülünç, sonra da iğrenç bir hâle getireceğiz. Dinlerini de gülünç bir kılığa sokacağız. Bizim dinimize, ibadetimize sıkı bağlılığımız, onlara üstünlüğümüzü, ruhları­mızın üstünlüğünü ispat edecektir.

Bütün ehemmiyetli sahalara adamlarımızı yerleştirmiş bulunuyoruz. Yahudi olmayanlara avukat ve doktor tedarikine çalışalım. Avukatlar bü­tün sırlara vâkıftırlar. Doktorlar bir eve girdiler mi artık onlar o evin sır­daşları olurlar.

Fakat bilhassa tedrisatı/öğretimi kullanalım; böylelikle bize faydalı olan fikirleri yaymış ve dimağları istediğimiz kalıba dökmüş oluruz.

Eğer bizimkilerden herhangi biri adaletin pençesine düşmek talih­sizliğine uğrarsa onun yardımına koşalım ve onu kurtaracak kadar şahid bulalım.

Yahudi olmayan mağrur ve ihtiras sahibi hükümdarlar lükse boğul­muşlardır. Biz, onların çılgınlıklarının dilediği her şeyi tedarik edebilme­lerine yetecek parayı temin edecek ve böylelikle onları avucumuz içine alacağız.

Erkeklerimizin Yahudi olmayan kızlarla evlenmelerine mani olmak­tan sakınalım; çünkü biz o kızlar vasıtasıyla en kapalı mahfillere hulûl edeceğiz.

Kızlarımızın, Yahudi olmayanlarla evlenmeleri de bize faydalı ola­caktır; çünkü Yahudi bir ananın çocukları bizimdir. Yahudi olmayan ka­dınların dinlerine olan bağlılıklarını gevşetmek için serbest izdivaç fikri­ni yayalım.

Hakarete uğramış zulüm görmüş İsrailoğulları asırlardan beri iktida­ra doğru yol almaya çalıştılar, artık hedefe varmak üzeredirler. Şimdi on­lar, Yahudi olmayan mel’unların iktisadî hayatlarını tahakkümleri altına almış, siyaset üzerinde büyük tesirler gösterecek hâle gelmişlerdir.

Önce muayyen bir anda Yahudi olmayanların bütün sınıflarını yıkıp bize esir edecek ihtilali koparacağız.

Allah’ın mümtaz kavmine va’di böylelikle yerine getirilmiş olacaktır.”

Haham’ın nutku, konuşması bu kadar... Ben bu nutku, daha önce 3 Ekim 1951’de yani tam yarım asır önce de yayınlamıştım. Yahudinin Fi­listin’de bir aydır devam edegelen menfur cinayetleri, soykırımı, vahşeti dolayısıyla arşivimde şimdi elime geçen bu pek manidar nutkun; bütün dünyadaki siyasî, iktisadî, ictimaî, ahlâkî olaylarda ne derece müessir ol­duğunu belirtmek bakımından bugün tekrar neşrinde fayda mülahaza ederek kitabıma aldım.

“Yahudilik Sırrı”:

Meşhur Amerikalı milyarder Ford’un, I. Cihan Harbi’nden sonra ya­zılmış Beynelmilel Yahudi isimli pek kıymetli eseri vardır. Ford, bu eserin­de tarih boyunca Yahudiyi tetkik eder ve şu hükümlere varır:

“Yahudi, iki bin seneden beri başka ırkların kendisine karşı duyduğu nefret hissini anlamış; fakat öbür ırklar Yahudiyi anlayamamışlardır.

Sovyet Rusya’da Bolşevikliğin temelini atan odur. I. Cihan Harbi’nde Alman felaketinden mesul bulunan odur. İngiltere’de ise tam bir dünya hâkimi mertebesine ermiş, altın kuvvetiyle her şeye hükmeder olmuş ve cihanda arzuladığı anarşi, rekabet, huzursuzluk ve muvazenesizlik bakı­mından, milletleri birbirine karşı kışkırtmak faaliyetini idare etmiştir.

Netice:

* Yahudi, bütün dünyada ön saftadır.

*Yahudi, bir dünya bilmecesidir.

*Yahudi, kemiyetçe pek zayıf olmasına rağmen dünyanın bütün ser­maye kaynaklarına sahiptir.

*Yahudi, hemen her memleketin kanunlarına perde arkasından hâ­kimdir.

*Yahudi, başlıca vasıta olarak ticareti kullanır ve paçavra alım satı­mından beynelmilel büyük partilere kadar bütün iş âlemini elinde tutar.

* Yahudilik kanunları, bir para aristokrasisi meydana getirmiştir. Dün, bugün ve daima, Yahudi, yabancıların sefaletine sebep olarak para kazanmıştır.

*Bir Yahudi, hiçbir vakit diğer bir Yahudiden zengin olamaz.

*Yahudi kanunu, yabancılarla ticaret yaparken Yahudiye başka hak­lar tanır. Bu kanun ona şunu emreder: ‘Bir yabancıya ihtikâr yapabilirim; fakat kendi cinsine asla!’

*Yahudiler, bütün dünya yüzüne yayılmışlardır. Her tarafta ajanları bulunur. Onların iktisaden yükselmelerine bir de daima yeni ticaret şe­killeri bulmaları yardım eder. İrsî bir âdetleri de hâkim oldukları serma­yeleri, katiyen Yahudi tesirini hissettirmeyen isimler atında göstermeleri­dir, ‘anonim şirketler’ gibi...

*Yahudi, kendisine alet olarak çok yerde Yahudi olmayanları kullanır.

*Borsanın keşfinde dünya, Yahudinin iktisadî istidadına müteşekkir­dir. Berlin, Paris, Londra, Frankfurt ve Hamburg’ta borsa Yahudi tesiri­nin hâkimiyeti altındadır. Onlar nereye gitseler, ticaret hayatının düğüm noktası da onlarla beraber gider.

*Yahudi, devlet sırlarını çalmakta ve ona göre vaziyet ve hareket tes­pitinde üstün bir dehadır.”

YALAN SÖYLEYEN TARİH UTANSI-Cilt7

Sayfa:319-323

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?