Bizans'ın Fatih'e son teklifi neydi ?
Ancak 25 Mayısa gelindiğinde İstanbul hala alınamamıştı. Bizans’a son kez şehri teslim etme çağrısı yapıldı. İmparator şehri teslim etmeyeceğini ifade ederken II.Mehmet’e elçi göndererek şöyle bir anlaşma teklifinde bulundu:

Dünya Bülteni - Tarih Servisi
İstanbul’un fethi ile ilgili kararın verildiği toplantıda II.Mehmet şöyle konuşuyordu: Gaza,atalarımız gibi bizim de temel vazifemizdir,memleketimizin tam ortasını işgal eden Bizans,devletimizin düşmanlarını korumakta ve onları bize karşı kışkırtmaktadır. Osmanlı devletinin güvenliği ve geleceği için bu şehrin fethi zorunlu olmuştur.’ II.Mehmet bu ifadelerle yeni bir fetih dönemini başladığını ilan ediyordu. Gerçekten de yaklaşık yüz yıldır Bizans Osmanlı topraklarını birbirinden ayıran, devletin birlik ve bütünlüğünü sürekli tehdit eden bir hal almıştı. Geçmiş zamanlarda haçlı seferlerinin kışkırtıcısı olan Bizans yakın dönemlerde de Osmanlı içerisindeki taht kavgalarına karışarak devletin iç savaşlar yaşamasına sebep olmuştu. Nüfusu 40 bini geçmeyen ticareti Venedik ve Cenevizlerin eline geçmiş olan bu şehrin aslında doğal sahibi Anadolu ve Rumeli topraklarında yayılmış olan Osmanlı Devleti idi.
Çanadarlı Halil Paşa : Hristiyan alemini tahrik etmiş oluruz
II.Mehmet fetih yanlısı bir anlayışta iken onun gibi düşünmeyenler de vardı. Veziriazam Çandarlı Halil Paşa Batı Hristiyan alemini tahrik etmenin doğru olmadığını ve Bizans ile bir uzlaşma yolunun bulunması gerektiğini savunmaktaydı. Buna karşı Zaganuz Paşa ise Batılı devletlerin birleşemeyeceklerini, birleşerek bir ordu gönderseler bile Osmanlı ordusunun güçlü olduğunu ve İtalya üzerinden gelecek yardım kuvvetleri İstanbul’a ulaşana kadar fethin tamamlanacağı düşüncesindeydi.
Divanda alınan kararın ardından İstanbul’un fethi için büyük hazırlıklar başladı. Bizans’a deniz yoluyla gelebilecek yardımları engellemek için Rumeli Hisarı yapıldı. Balkanlarda birçok stratejik bölgeye birlikler gönderildi. Edirne’de büyük toplar döktürüldü. 6 Nisan’a gelindiğinde her şey hazırdı. II.Mehmet Bizans İmparatoruna elçi göndererek şehrin teslim edilmesini istedi. İmparatordan gelen red cevabı üzerine de 6 Nisan’da İstanbul kuşatması resmen başlamış oldu.
Gemiler Haliçte
Büyük toplarla surların dövüldüğü İstanbul kuşatmasında günler geçtikçe endişeler belirmeye başladı. Çünkü surlar bir türlü aşılamıyordu. Yıkılan surlar akşamdan sabaha tekrar tamir ediliyordu. Bizans’a yardım için yola çıkan Venedik ve Ceneviz donanmasının da İstanbul’a ulaşması ile moraller bozulmaya başladı. Divan toplantısında gündeme gelmiş olan tehlikenin gerçekleşme ihtimali belirmeye başladı. Bu gelişmeler üzerine II.Mehmet 21 Nisanı 22 Nisana bağlayan gece 72 parça gemiyi karadan yürüterek Haliçe indirilmesi emrini verdi. Bu gelişme ile savaşın seyri önemli ölçüde değişmeye başladı.
İmparatorun barış teklifi
Ancak 25 Mayısa gelindiğinde İstanbul hala alınamamıştı. Bizans’a son kez şehri teslim etme çağrısı yapıldı. İmparator şehri teslim etmeyeceğini ifade ederken II.Mehmet’e elçi göndererek şöyle bir anlaşma teklifinde bulundu: Kuşatma kaldırılırsa padişahın istediği kadar vergi vermeye hazırım. Konstantinopolis surlarına kadar olan bütün topraklar da kendilerinin olsun. Ayrıca şehrin güvenliğinden sorumlu, padişah tarafından tayinine hazırım” II.Mehmet İmparatorun bu teklifini reddedecek ve şöyle diyecekti: Efendinize söyleyin, direnmeyi bırakıp şehri teslim etsin. Bunu yaparsa Mora'nın hakimiyetini kendisine ihsan edeceğiz. Razı olmazsa şehre zorla gireceğiz! Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han olarak peygamber müjdesi peşindeyiz.
Lağımcıların büyük katkısı
II.Mehmet bu ifadelerle İstanbul’u alacağını ifade ederken askerleri ise tüm güçleri ile çabalamaktaydı. Büyük gayret gösteren askeri gruplardan biri de madencilerin yani lağımcıların çalışmalarıydı. İçlerinde Sırp,Macar,Bohemyalı madencilerden de bulunduğu lağımcıların görevi tüneller kazıp surların altına ulaşmak ve barutla patlatarak surda tahribat meydana getirmekti. Son taarruz öncesinde lağımcıların surlarda gerçekleştirdikleri çökmeler zafere ulaşılmasında büyük rol oynadı.
28 Mayıs günü geldiğinde II.Mehmet yapılacak son saldırı bütün orduya hazırlık emri verdi. 29 Mayıs sabahı Osmanlı ordusu genel taarruza kalktı. Şehre her taraftan saldırı düzenlendi. Bizans’ın düşmesi ise Topkapı- Edirnekapı arasındaki surlardan oldu. Günlerce süren top atışlarının ve lağımcıların çabaları ile bu bölgedeki surlar çökmeye başladı. Osmanlı askerleri buradan şehre girmeye başladılar. Öğle vaktine gelindiğinde İstanbul alınmıştı. II.Mehmet Fatih olmuştu.
Kaynaklar : Halil İnalcık,Devlet-i Aliye
Halil İnalcık, Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar
Erhan Afyoncu, Sorularla Osmanlı İmparatorluğu