Dünya Bülteni / Tarih Dosyası
Malaylar ile Osmanlılar arasındaki ilişkiler 13.yya kadar uzansa da ilişkiler özellikle Portekizlilerin ve Hollandalıların bölgeyi sömürgeleştirmeye çalışması sürecinde gelişti. Ümit Burnunun keşfinden sonra sömürgecilerin saldırılarına maruz kalan bölgeden Sultan Alauddin Osmanlı devletinden yardım isteyecekti. Bu yardım isteklerinin neticesinde özellikle Kanuni Sultan Süleyman ve II.Selim dönemlerinde bölgeye yoğun bir Osmanlı yardımı gerçekleşti. Osmanlı deniz kuvvetleri bölgede sömürgeci devletlere karşı Malay halkı ile birlikte mücadele etti. Ancak bu yardımlar bölgenin sömürgeci devletlerin eline geçmesini engelleyemedi. Bununla beraber Osmanlı devletinin bölgeye yardımları 18-19 yüzyıllarda da devam etti.
İki devlet arasındaki en iyi ilişkiler ise Osmanlı devletinin son dönemlerinde yaşandı. Johor Sultanı Ebu Bekir 1879’da Londra ziyaretinden dönüşünde İstanbul’a gelerek Sultan II.Abdülhamid ile görüştü. Ziyareti sırasında II.Abdülhamid tarafından Nişan-ı Osmani ile taltif edilen Sultan Ebu Bekir’e dostluğun bir nişanesi olarak haremden Çerkez cariyelerden Rukiye hanım hediye edilecekti.
Ülkesine dönen Sultan Ebu Bekir beraberinde götürdüğü Rukiye hanımı, kardeşi Ungku Abdülmecid ile evlendirerek kraliyet ailesine dahil etti. Bu evlilik herhangi bir evlilik değildi. 19. yüzyılın son çeyreğinde Malay sultanlıkları ve bölgedeki diğer Müslüman devletlerin elçiler göndererek Osmanlı Devleti’nden himaye talebinde bulundukları bir dönemde gerçekleşmiş olması bir tesadüf değildi. İstanbul’u hilafet merkezi olarak gören Malaylar Osmanlı bayrağına tabi olmaya hazırlardı. Camilerde Sultanın isminden önce halife Sultan II.Abdülhamid’in ismi okunmaktaydı. II.Abdüllhamid uyguladığı İslam birliği siyasetinin bir parçası olarak bölgeye ilgiliydi. 1890’lı yılların sonunda Mehmet Kamil Bey elçi olarak bölgeye gönderildi ve halifenin temsilcisi sıfatıyla İslam birliği siyaseti çerçevesinde faaliyetlerde bulundu.
Sultan Ebu Bekir’in İstanbul’a ikinci ziyareti ise 1893 yılında hac vazifesinin ardından gerçekleşti. Dönüş yolunda önce Mısıra oradan da İstanbul’a varan Sultan Ebu Bekir halife padişahı ziyaret etti. Bu ziyarette de bir öncekinde olduğu gibi kız verme hadisesi yaşandı. Sultan Abdülhamid haremden Hatice hanımı kendisine hediye etti. Bu ziyaretin ardından Johor’a dönen Sultan Ebu Bekir Hatice hanımla evlendi. Bu nikahla Osmanlı devleti ile akrabalık bağları daha da güçlenmiş oldu.
Gerçekten de bu evliliklerle büyük bir akrabalık kurulmuş oldu. Özellikle Rukiye hanımın evliliklerinden doğan çocuklar Malezya’nın siyaset, ekonomi ve bürokrasisinde önemli noktalara geldiler. Rukiye hanım Malezya’da 3 evlilik yaptı. Bu evliliklerinden 11 çocuğu oldu. Bunlardan Dato Onn Jaafar Johor’un eyalet bakanı olarak görev yaptı ( 1946-1949) ve Malezya’nın bağımsızlık mücadelesini gerçekleştiren liderlerden biri olarak tarihte yerini aldı. Dato Onn Jaafar’in oğullarından Rukiye Hanımın torunu Tun Hüseyin Onn ise Malezya’nın 3.devlet başkanı olacaktı.
Güncelleme Tarihi: 19 Mart 2018, 19:32
Öte yandan, Sultan Ebubekir’in hiç de öyle İngilizlerle işbirliğinden canı sıkılmış hele hele Pan-İslamcı bir siyasetin odağında yer almak gibi gayesi olan bir devlet adamı değildir ki! Evlilik hikayesinin muammaları çözülebilmiş midir? Ya da bu evliliklerin Hasan’ın Hüseyin’in bir Malay kızıyla evliliğinden farkı var mıdır? Merhum Hüseyin Onn, ninesinin kökenini araştırmış mıdır? Araştırmışsa sonuç olarak neye ulaşmıştır? Bu sorulara bir okuyucu olarak cevap arıyorum.