Serbest Fırka'ya basının tavrı: Bunlar Şeriat istiyorlar !
Basında Serbest Fırkaya yönelik en önemli eleştiriler, Atay’dan gelmekteydi. Atay,8 Eylülde Hakimiyeti Milliye gazetesindeki sütununda Cumhuriyet Halk Partisine şöyle sesleniyordu: ‘ Cumhuriyetçiler aklınızı başınıza alınız ! Bunlar Şeriat istiyorlar,şeriat!”

Tarih Dosyası/ Dünya Bülteni
Cumhuriyet döneminin ikinci muhalefet partisi, Serbest Cumhuriyet Fırkası 1930 yazında Atatürk’ün isteği üzerine Fethi Okyar tarafından kuruldu. Tek partili bir yönetim içinde idare edilen Türkiye’de muhalefet partisinin kurulması Türkiye’nin rotasını demokrasiye çevirdiği yolunda bir kanaat geliştirdi. Tek partili yapı içerisinde bunalmış olan halk kısa sürede Serbest Cumhuriyet Fırkasına destek vermeye başladı. Bu durum yıllardır ülkeyi tek başına yöneten idarecileri daha ilk haftalardan itibaren zorlamaya başladı. Eleştiriye alışkın olmayan dönemin devlet adamlarının yine bununla beraber iktidar yanlısı basının tavrının ne olacağı ise yaşanacak demokrasi tecrübesinin kaderini belirleyecekti.
Serbest Fırkanın kuruluşu haberlerinin gündeme düşmesi ile birlikte konu ile ilgili yorumlar da gelmeye başladı. Cumhuriyet Halk Fırkasının önemli isimlerinden Mahmut Esat Bozkurt, ‘Türkiye’nin idare tarzı cumhuriyettir. Yürüyen hakikat cumhuriyetin icaplarından başka bir şey değildir. Türkiye’de ne şahıs diktatöryası ne de fırka diktatöryası mevzubahis olamaz. Zaman zaman alınan idari ve siyasi tedbirler münhasıran bu rejimi takviye gayesine istihdaf ediyor” diyerek muhalefet partisinin kuruluşunu cumhuriyetin icabı olarak görmekteydi.
Cumhuriyet gazetesi başyazarı Yunus Nadi de köşesinde, Serbest Cumhuriyet Fırkasının her şeyden önce ülkede gerçek demokrasinin kurulmasına ve gelişmesine katkı sağlayacağını ifade ediyordu. Hakimiyeti Milliye yazarı Falih Rıfkı Atay ise Serbest Fırkaya biraz temkinli yaklaşmaktaydı. ‘CHF’nın en büyük eserlerinden birinin Türkiye’de garplı hükümetçilik ananesini kurmak olduğunu, eğer yeni fırka da garplı muhalefet geleneğini kurmayı başarması halinde cumhuriyetin siyasi tarihinin kemal bulacağını’ dile getiriyordu.
Bu yorumlar Serbest Fırkanın kuruluşunun ilk dönemindeki değerlendirmelerdi. Ancak Serbest Cumhuriyet Fırkasının halktan önemli destek görerek kısa sürede iktidara alternatif bir parti konumuna gelmesi üzerine keskin bir tavır değişikliği yaşanmaya başladı. Tavır değişikliği tabiî ki öncelikle hükümet üyelerinden ve hükümetin başından gelmeye başladı. İnönü’nün Serbest Fırkaya yönelik eleştirilerinin ardından iktidar yanlısı basın organları Serbest Fırkaya karşı hücuma geçmeye başladılar. İlk tepkiler partinin kuruluşuna temkinli yaklaşan Falih Rıfkı Atay’dan gelmeye başladı. Atay, “ Biz henüz inkılap devrindeyiz..Nezih muhalifliğe gösterilen aşırı hürmet inkılaba karşı hürmetsizlik olur…Halk fırkası daha doğrusu Türk inkılabı susuyor..Bu Bu nasıl şey ? Vakit geçirmeyelim ! İnkılap için çalışalım. Şimdi hüküm süren sessizlik, canlı bir ruhla ürpersin !’
Muhalefet patisine olan destek arttıkça iktidar yanlısı basında partiye yönelik eleştiriler hakaret boyutunu almaya başladı. Gazetelerde Fethi Okyar’ı İzmir’de karşılayan kalabalıklar “ serseri, komünist lekeli,sabıkalı’ olarak nitelendirilmiştir. Gazetelerde birbiri ardına çıkan haberlerde ülkenin kasa sürüklendiği, cumhuriyet değerlerinin zaafa uğramaya başladığı iddia edilmeye başlandı.
Yunus Nadi, Cumhuriyet gazetesindeki başyazısında Cumhurbaşkanı Atatürk’e rejimi korumak için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu hatırlatıyordu. Gerekli tedbir ise muhalefet partisinin kapatılmasından başka bir şey değildi. Muhalefet partisi kapatılacak ve ülke tekrar tek partili yapıya dönecekti.
Basında Serbest Fırkaya yönelik en önemli eleştiriler, Atay’dan gelmekteydi. Atay,8 Eylülde Hakimiyeti Milliye gazetesindeki sütununda Cumhuriyet Halk Partisine şöyle sesleniyordu: ‘ Cumhuriyetçiler aklınızı başınıza alınız ! Bunlar Şeriat istiyorlar,şeriat!” Atay,yine bir başka yazısında muhaliflerin hepsini alçaklıkla suçlayacaktır.
CHF önderlerinin ve basının bu tavrı ülkede iktidar muhalefet ilişkilerini daha da gergin hale getirdi. Serbest muhalefete izin vermek onlara göre Cumhuriyeti yıkılma götürmekteydi. Buna izin verilmemeliydi. Öyle de oldu. Serbest Fırka henüz yüz gününü doldurmadan başta Cumhurbaşkanı Atatürk ve Başbakan İnönü”nün isteği ile kendi kendini fesh etmek zorunda kaldı. Türkiye’nin demokrasi hayali uzunca bir süre ertelendi.