'Uzlaşma' ABD'den başlasın
Obama'nın Araplara yönelik iyi niyetini kanıtlaması için, önce Amerikalı Müslümanların adalet önünde eşit görülmesini sağlaması gerek...
ABD Başkanı Barack Obama'nın iyi niyetinden şüphemiz yok ancak gücünden kuşkuluyuz. Aldığımız dersler ve yaşadığımız birçok deneyim bizlere, bir siyasi konuşmaya pratiğe aktarılmadıkça güvenilmeyeceğini öğretti. Bu nedenle 'gerçek politika sadece söylenen değil, yapılandır' denilir.
Bu adamın fikirlerinin Amerika'daki devrimi temsil ettiği, bu ülmede egemen olan zorba sağcı-dinci akıma karşı bir girişim sayıldığı doğru. Obama'nın ABD'nin ahlaki ve siyasi saygınlığını yıkan bu akımın şiddetli direnişiyle karşılaştığına dair birçok gösterge de söz konusu.
Obama'nın politikalarına hâlâ karşı koyarak, gerek Filistin sorununu İran'dan öncelikli görmesini sağlayıp iki devletli çözüme tutunmasını ve Guantanamo'yu kapatma çabasını başarısız kılmaya çalışarak, gerekse de ABD'deki Müslüman eylemcilere yönelik baskıları sürdürerek güvenlik organları ve yargı kanalıyla küstahlıklarını ve zorbalıklarını gösteriyorlar.
FBI tuzağından geçilmiyor
Obama'nın İslam dünyasıyla uzlaşı çağrısının etkinleştirilmesi zamana ihtiyaç duyuyor, ancak bu uzlaşının Amerikalı Müslümanlarla gerçekleşmesi ABD başkanının gücü açısından sınav niteliğinde. Dallas merkezli Kutsal Topraklar Yardım ve Kalkınma Vakfı, haksız biçimde terörü finanse etmekle suçlanmasının ardından Obama döneminde en sert baskılara maruz kaldı. Vakfın 'terörist' Hamas'a bağlı olduğu iddia edildi ve beş vakıf yetkilisi hapse atıldı. İkisine 65 yıl hapis cezası verildi ki, birinin yaşı 55.
Fakat bu münferit bir olay değil. Çünkü Kuzey Carolina'da Lübnanlı bir genç sigara kaçakçılığından tutuklandı, ancak federal soruşturma onu Hizbullah'a 3 bin dolar yardımda bulunmakla suçladı ve 75 yıl hapsa mahkum etti. İslami Cihat'ı destekleme suçlamasıyla 6 yıl hapis yatan öğretim görevlisi Sami El Aryan'a yapılan zulüm ve eziyet bir başka örnek. Mısır asıllı genç Yusuf Mücahit için patlayıcı bulundurma suçlaması uyduruldu, bir yıl hapis yattı ve sonra beraat etti. Serbest bırakılmasından üç gün sonra ABD'den kovulması amacıyla yeni bir suçlamayla tekrar tutuklandı.
Liste uzun ve zulüm şekilleriyle dolu. Uydurulan suçlarsa ABD'deki Müslümanların hayatını yıkma ve bu topraklardaki varlıklarını tasfiye etme kampanyasıyla açıklanabilir ancak. Bu zulüm, federal ajanların farklı mescitlere yerleştirilmesi derecesine vardı. Tabii sadece orada yaşananları denetlemek için değil, tereddüt içindeki Müslümanları cihada katılmaya ve terörist faaliyetler planlamaya teşvik etmek, sonrasında da haklarında davalar üretmek amacıyla...
Sonuncusu California'daki Irvine mescidinde olmak üzere bu tür birçok olay yaşandı. Müslümanlar ABD'de kardeşlerinin zulüm gördüklerine dair haberler aldıklarında, Obama'nın kendileriyle olumlu ilişkiler kurma çağrısıyla tekrarladığı güzel sözlerin etkisi buharlaşıyor. Onu doğrulamak istiyoruz, ancak bize yardımcı olmalı.
(Katar gazetesi Şark, 4 Haziran 2009)
Kaynak: Radikal
